Sevgili Vatandaşlar, Değerli Personelimiz,

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, tam 73 yıl önce aramızdan ayrıldı.

Bu büyük lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu, bugün ve her zaman rahmetle anıyoruz.

Ancak, bugünü bir Yas günü olarak değil, onun vermiş olduğu mücadeleyi daha iyi anlamak bakımından yeni bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

Mustafa Kemal, her şeyden önce bir vizyon sahibiydi. Dünya politikasını ve o dönemin güç dengelerini iyi analiz etmişti. Mevcut koşullar içinde modern bir Türkiye’nin ne şekilde kurulması gerektiğini ana hedef olarak belirlemişti.

Vizyonunda, vatanın bölünmez bütünlüğünü temel ilke olarak belirlemişti. Büyüklüğüne her zaman inandığı Türk halkının tam ve koşulsuz bağımsızlığından hiçbir zaman ödün vermedi.
Bu mücadelede halkın desteğinin kazanılması gerektiğini daha Mondros Mütarekesi yıllarından görmüştü. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayarak, bağımsızlık yolunda ortak heyecan ve idealler yarattı.

Mustafa Kemal, idealist, ancak idealist olduğu kadar gerçekçi bir liderdi. O dönemde diğer ülkelerdeki devlet adamlarına bakıldığında, hem idealist, hem de gerçekçi olan liderler, yok denecek kadar azdır.

Mustafa Kemal, yaşadığı dönem ve sonrasında birçok ülkeye esin kaynağı oldu. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında Asya’da ve kuzey Afrika’da yürütülen bağımsızlık mücadelelerinde, Mustafa Kemal’in modern Türkiye için belirlediği ve Türk halkı tarafından benimsenen ilkelerin örnek alındığını görmekteyiz.

Hepimizin görevi, O’nun bize bıraktığı vatanımız Türkiye’yi her daim yüceltmek, eğitimli nesiller yetiştirmek ve ülkemizi daha müreffeh kılmaktır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.